Hoşgeldin İthal İkamesi

Türk ekonomisinin zayıf yönü cari açıktır.

Bunu bankacılar bile anladı nihayet. Hükümet de 2011 seçimlerinden sonra, cari açığı kapamak üzere önlemler alacağını söyledi durdu. Nitekim ortada koskoca Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı dururken bir de Ekonomi Bakanlığı ihdas edildi. Yapılan açıklamalardan anladık ki, bu bakanlığın özel misyonu vardır. Bu da cari açığı düşürmektir. Ekonomi Bakanı Çağlayan uçağa atladı “dünya kazan, ben kepçe” misali dolanıp, ihracatı artırmaya çalıştı. Neticede cari açık, bırakın daralmayı, tam tersine genişledi. 2010 yılında milli gelirin yüzde 6.4’üne tekabül eden 47 milyar dolarlık cari açık, 2011’de milli gelirin yüzde 10’una karşı gelen 77 milyar dolara çıktı. Buradan kalkarak “demek ki, cari açıktan sorumlu Ekonomi Bakanı başarısız olmuştur” demek haksızlık olur. Çünkü aşırı değerli TL ile ihracatı, ithalattan hızlı arttırmak imkânsızdır. Bu aynen suyu yokuş yukarı akıtmaya çalışmak gibidir. Yani mümkün değildir. Önce ekonomik topografyada eğim tesviyesi yapılmalı yani ucuz döviz dönemi bitmelidir. Ancak bu tesviye yapıldıktan sonra mikro teşviklerle cari açık kapatılabilir.

İHRACATI YETERİNCE ARTIRAMADIK BARİ İTHALATI AZALTALIM

Geçen hafta genel hatlarıyla açıklanan “teşvik paketi” iki amaca hizmet edecek şekilde tasarlanmış. Birinci ve temel hedef cari açığı daraltmaktır. İkinci hedef de bölgeler arasındaki gelişmişlik düzeyi farklarını azaltmaktır. Temel hedef açısından meseleye yaklaşılırsa, bunun iki yöntemi olduğunu anlaşılır. Birinci yöntem, ithalat düşük hızda artarken, ihracatın yüksek hızda artmasını sağlamak için TL’nin değerini düşürmektir. Bu, 2011 yılının ikinci yarısında kısmen yapılmış ve ilk sonuçlar alınmıştır. Ancak bu arada istenmeyen bir şey olmuş, enflasyon yükselmiştir. Öyleyse, bu yönteme devam etmek sakıncalıdır. O zaman ikinci yönteme geçilmeye karar verilmiştir. İkinci yöntem şudur: İhracat normal artış hızını sürdürürken, ithalatın artış hızı düşürülecektir. Bunun adı ithal ikamesidir. Kısaca yürürlüğe konacak teşviklerle, ithal edilen malların aynısını yerli olarak üreteceklere, maliyet avantajı sağlanacaktır. Hedef değerli TL’ye rağmen, yerli üreticilerin rekabet gücünü arttırmaktır.

CARİ AÇIK HESAPLAMA YÖNTEMİ DEĞİŞİYOR MU?

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

“Hoşgeldin İthal İkamesi” ile ilgili 1 yorum

  1. sn hocam bu uyarı geç kalmış bir uyarı değil mi sizce ?populist politikalar-har vurup harman savrulan bütçe-çığrından çıkan dolaylı vergiler-batıdan alınan vergilerin doğuya harcanması/yetmeyip teşvik verilmesi=bütçenin iyice açılması-dış konjonktürün kötüleşmesi+bizde 8.5 büyümenin verdiği sarhoşluk…..işimiz çok zor–işin kötüsü döviz fiyatlarını revize etseniz bu defa enflasyonist baskı artarak bütçe dengesi bozulacak ondan sonrası rezillik zaten :ben bu filmi yaşım icabı tahminen 7-8 defa gördüm tahminen siz 10 dan fazla görmüşsünüzdür..çiller’in bir gecede %70 devalüasyon yaparak türk lirasını ihya edişini hatırlıyor musunuz..allah bizi o günlere dönmekten korusun..ama ekonomi bilim işidir.iyi yönetilmezse bir yerden çatlar ve en son patlar..frene basma zamanı geldi de geçiyor inşallah uyanırlar..uyanmazlarsa filmi 9.kez seyredeceğiz yoksa….saygılarımla sn hocam

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir