Sık sık duymaya başladığımız sözcüklerin zaman içinde anlamını kaybetmesi kaçınılmaz oluyor. Son aylarda daha yoğun bir şekilde karşılaştığımız teşvik kelimesi de bu nedenle biraz tedirginlik yaratıyor. Teşvik isteyenlerin sesi pek duyulmuyor, fakat birileri vermek için mesai harcıyor… Tasarrufun, sermaye piyasası yatırımcılığının, istihdamın ve yatırımın teşviki laflarını duydukça insan sormadan edemiyor. Madem böyle telaşa kapılacaktınız neden yıllarca hem aşırıya kaçan ölçüde tüketimi teşvik ettiniz? Bugün ne değişti de tavrınızı değiştirdiniz?..
Cari açık veya başka bir deyişle ülkemizini tasarrufu açığı büyümese, dış finansman imkânları daralması ve kalitesi gerilemese teşvik kelimesi bu kadar sık kullanılırh, yetkili kesimler telaşa kapılır mıydı?.. Sanmıyoruz!..
Geçen hafta perşembe günü açıklanan teşvikler ile hem yatırımın, hem de istihdamın iyi niyetle teşvik edilmeye çalışıldığını görebiliyoruz; fakat iddia edildiği gibi kısa ve orta vadede cari açığın küçülmesine katkı yapabileceğinden emin değiliz. Küresel düzeyde kırılganlık artar iken yatırımlar yolu ile büyümeyi zorlamak ve taşınan riskleri tempolu bir şekilde artırmanın da sıkıntı yaratabileceğini tahmin ediyoruz.
Dış ve iç talep koşulları olumsuzlaşır iken yatırımları artırmak rekabet koşullarını bozabilir, iç ve dış dengeyi sarsabilir. Evdeki hesaplar çarşıya uymayabilir… Altıncı bölge hem kapsam, hem de vade açısından aslan payını almış; bu durum söz konusu bölgenin teşviki kadar birinci ve ikinci bölgelerin de cezalandırılması anlamına gelebilir, istihdam kaybına yol açabilir. Bütçede söz konusu destek için önümüzdeki üç yıllık dönemde bütçeden ayrılan kaynağın boyutu belirsiz olmasına rağmen, yatırıma yönelen herkesin destekleneceği söylemi kafa karıştırıyor!
Yatırımlarda yaşanacak artışın orta vadede cari açığı ve bütçe açığını büyüteceği konusu ise ihmal edilmiş bir görüntü sergiliyor.
Ayrıca altıncı bölge için tanımlanan destekler dış politika tercihleri ile uyuşmuyor; komşularla derin ilişkiler gerginleşir, belirsizlik artar iken bölgede üretilecek ürünler nereye satılacak?..
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.
sn civelek yorumunuz çok ustaca..yazının tamamına katılıyorum..sanki türkiye şişmekte olan bir balon görüntüsü veriyor..merkez bankasının kurşunu bitince asıl kıyamet o zaman kopacak..daha sık yazmanızı diler teşekkür ederim..nihayet görüşlerimle örtüşen bir yazar buldum yoksa koca türkiye tamamıyla hipnotize oldu galiba diyordum..saygı ve sevgiler