Diyelim ki!

Diyelim ki!

Başbakanımızın son dış gezileri, Obama ile kol kola sırt sırta görüntüleri sonrası İran’a olan ziyareti, Suriye ye esip kükremesi ve adeta her şeyin sonuna geldik sen bilirsin tavırları acaba doğru mu?

Keza medyaya yansıdığı şekliyle en uzun ve dümdüz (!) bir sınıra sahip olduğumuz, KKK Org. Kıvrıkoğlu’nun, Suriye hududunda, birlikleri denetlediğini de dikkate aldığımızda içimize bir kurt düşürmüyor değil!

Dışişleri bakanı, başbakan bu sert ifadeleri kullanmasına karşın, ekonominin en başındaki devlet bakanı ve başbakan yardımcımız Babacan’dan tık çıkmıyor. Keza maliye bakanı Şimşek’te hiç oralı değiller.

Oysa savaşların en büyük dayanağı ekonomidir. Ekonomik gücü isnat edilmeyen söylemlerinde elbette ilk önce ekonomilerde bir yansıması olamaz.

Hatırlarsanız ilk Basra harekatında, Ege de yaşanan gerginliklerde ilk savunma sanayi hisseleri tavan yapardı!

Demek ki para sıcak bir çatışma kokusu almıyor. Ama gene de biz işi şansa bırakmayıp,

Diyelim ki;

İki Rus kruvazörü peş peşe boğazlardan geçerek doğu Akdeniz’e indi.

Suriye sınırında hudut birliklerinde ki Suriyeli askerler bizim sınırımıza taciz ateşi açtı.

Ne olur?

Dolar 3 TL,

Euro 5 TL,

Ya Ä°MKB?

Sıcak para bir anda buharlaşır,

Uçan ekonomimiz 30 bin fitten kafa üstü çakılır mı?

Ne dersiniz?

Duruk yerde, hata noksanların bile, bütçeyi denkleştiremediği bir dönemde, cüzdanımız, böyle bir hesabı kaldıracak kadar kabarık mı?

Büyükler her şeyi bilir ve görürlerde, ben küçük yatırımcıları dikkate alarak diyelim ki(!) dedim.

Sözün özü;

Dışarıda bir yemeğe çıktığınızda, ödenecek parayı önceden paylaşmazsanız,  tüm hesabın masada son kalana fatura edileceğini de, göze almanız gerekir!

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir