Hafta içinde gazetemizin ekonomi bölümünün ana sayfasında iki önemli haber yer aldı.
Birinci haber: Krizden kurtulmaya çabalayan Yunanistan’ın, Avrupa Birliği’ndeki hamilerinin (yoksa vasi mi demeliyim) tavsiyelerine uyarak bir “borç-varlık takası” projesi için Türkiye’ye geldikleriyle ilgiliydi. Yunanlılar bizim 10 yıl önce yaptığımız gibi, ülkenin varlıklarını yabancılara satıp, kamu borç stoklarını düşüreceklermiş. Bunun için önlerine yerel bir kılavuz-rehber alıp, Türk zenginlerinin önünde tezgâh açmışlar. Sıcak para değil kalıcı soğuk para yani doğrudan yatırım istiyoruz demişler. İkinci haber: Türkiye’nin önde gelen bir bankasının yurt dışından 1 milyar dolar “sıcak para” getirdiği müjdesiydi.
ÇERÇİ YÜKÜNÜ, ÜLKE MÜLKÜNÜ SATAR
ODTÜ yurdunda ranzadaşım Kayserili Mıgırdıç Aslan “çerçi yükünü satar” derdi. Çerçi, bildiğiniz gibi, şehirden aldığı sanayi mallarını, eşeğine yükleyip köy, köy dolaşarak satan seyyar tacir demektir. Müşteri farklı bir şey isterse, o lafı evirip çevirip yükünde ne varsa onu satmaya çalışırmış. Aslında hepimiz birer çerçiyiz. Yani hem satıcıyız hem de yükümüzde ne varsa (müşteri başka bir şey istese de) onu satmaya çalışıyoruz. Şimdi dara düşen ülkeler de çerçileşti. Sadece onlar, eşeğin yükünü değil, ülkenin mülkünü satıyor.
TASARRUF İTHAL EDEN TASARRUF İHRAÇ EDEMEZ
Türk ekonomisi “cari açık” bağımlısıdır. Sıcak para çekemezse cari açık veremez. Cari açık veremezse krize girer. 2001’de aynen böyle olmuştu. 2000 yılında milli gelirinin % 3.7’si kadar cari açık veren Türkiye, % 6.8 büyümüş; enflasyonu bir yıl içinde yarıya düşürmüştü. 2001’de sıcak para gelmemiş, bırakın cari açık vermeyi, milli gelirinin % 1.9’u kadar cari fazla vermişti. Tabii, ülke krize girmiş milli gelir % 5.7 düşmüş, enflasyon ikiye katlamıştı. 2002’de tekrar cari açık verme imkânına kavuşan ekonomimiz, hızla toparlanmış ve daha AKP iktidara gelmeden o yıl büyüme % 6.2’ye çıkmış, enflasyon da % 69’dan % 30 düşmüştü. O günden bu yana 300 milyar dolar cari açık vererek pupa yelken yol alan ülkemiz, şimdi Yunanistan’ın kurtarmaya soyunmaktadır. Türkiye’ye gelen sıcak para, başka ülkelerin tasarruf fazlasıdır. Tasarruf açığımız varsa, nasıl olacak da Yunan mülklerini almak için tasarruf ihraç edeceğiz?
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.