FAO Tarımda Uzun Vadeli Düşünün Derken

Tarımsal üretimde bu yıl hem hububatta, hem de bakliyatta bereketli bir yıl beklediklerini sektör içersindeki aktörler açıklıyorlar. Bunun sonucunda bir yandan son yıllarda bakliyatta ihracatçılıktan bazı ürünlerde ithalatçı konumuna geçmemize bu yıl son verileceÄŸi tahminini yapıyorlar. Bir yandan da FAO’nun önerisinde yer alan 2050 yılına kadar tarımsal ürünlerde artacak yüzde 50’lik ihtiyaç için ölçek ekonomisine uygun üretim için toplulaÅŸtırma ve daha kaliteli ürün ve verim artırmak için teknolojik geliÅŸmeye önem verilmesi gerektiÄŸini ortaya koyuyorlar.
Dünya Bakliyatçılar Birliğı BaÅŸkanı Hakan Bahçeci nohut, kuru fasülye ve mercimek ürünlerinin bu yılki durumunu deÄŸerlendirirken Türkiye’nin avantajlı bir yıl yaÅŸayabileceÄŸini, çiftçinin nohut ve kuru fasülye ekimine yönlenmesi saÄŸlanırsa, önemli rekolte artışı yaÅŸayabileceÄŸimizi belirtiyor.
Bahçeci, bu yıl dünya bakliyat üreticilerinden Rusya Ukrayna’da soÄŸuk hava nedeniyle, Kanada’da yağış azlığı nedeniyle rekolte düşüşlerinin söz konusu olabileceÄŸini, Hindistan’da ise nohut rekoltesinde düşüş olduÄŸunu açıklıyor. Nisan Mayıs aylarında yağışın istenen seviyede olması halinde ülkemizde kırmızı mercimekte yüzde 20 rekolte artışı olabileceÄŸini belirtiyor.
Dünya Gına Örgütü FAO son dönemde tarımda üretici ülkelere kısa vadeli düşünmemelerini uzun vadeli stratejik planlar yapmalarını önerirken 2050 yılında birçok üründe tüketimde yüzde 50’lere varan ihtiyaç artışı olacağını, bunu düşünerek hareket edilmesi gerektiÄŸini öne sürüyor.
Görüştüğüm hububat ve bakliyat üreticileri de bu yıl tarımda hububat ve bakliyatta hemen her üründe yüzde 20’lere varan bir artışı beklemenin yanlış olmadığını, Mayıs’ta aşırı yağış olmaması halinde bakliyatta bereketli bir yıl yaÅŸayacağımızı söylüyorlar.
Hububat rekolte beklentisinin de yüksek olduÄŸunu belirterek, “Bu beklenti içersinde olan TMO 2009 mahsülü ekmeklik ve makarnalık buÄŸdayda satışa geçti” bilgisini veriyorlar.
Son yıllarda bakliyatta bazı ürünlerde düşüşler nedeniyle bazı ürünlerde ithalatçı olduğumuzu, bu yıl yeniden ihracatçı konuma geçeceğimizi düşündüklerini açıklıyorlar.
Buna raÄŸmen 1990’larda kırmızı ve yeÅŸil mercimek üretimi 900 bin ton ihracatımız 280 bin ton iken, üretim düşüşleri yaÅŸadığımızı, yeÅŸil mercimekte ithalatçı konumuna geldiÄŸimizi, 2008 yılında kırmızı mercimekte de yüzde 30 verim alabildiÄŸimizi öne sürüyorlar. Dünyada Kanada ve Hindistan’ın ardından üçüncü sırada olduÄŸumuz bu üründe bu yıl iyi mahsül alsak da 20 yıl öncesinin seviyesinin altında kalacağımızı iddia ediyorlar.  Nohutta son iki yıla kadar 450-500 bin ton üretimle ihracatçıyken, son iki yılda bir mantar hastalığı nedeniyle üretimimizin 100 bin tonun altına düşmesi nedeniyle fiyatın 4 liranın üstünü gördüğünü ve ithalat zorunda kalındığını belirtiyorlar. Nohutun üçte birinin leblebi üretiminde kullanılmasının da fiyatları yumarı çektiÄŸinin altını çiziyorlar.
Türkiye bakliyatta kırmızı mercimek, nohut ve kuru fasülyede dünyanın ilk üç sırasında yer alan üretici ülkesi. Bu konumunu rekolte artırarak sürdürebilmesi için Dünya Gıda Örgütü FAO’nun önerisini dikkate alarak ekim alanlarını geliÅŸtirici verimi artırıcı çalışmalar yapılması gerekiyor.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir