Hepimizin dilinde bir “yapısal” sözcüğü vardır. ÇoÄŸu kez de güncelle açıklamakta zorlandığımız olguları irdelerken kullanırız bunu. Eskiden daha yaygın ve sık kullanılırdı. Hep beraber “piyasacılığın” tutsağı olduÄŸumuzdan bu yana biraz tavsadı bu yapısala dayalı açıklamalar.
Bu ara yapısal nedenler tezinin canlı ve diri olduğunu gösteren bir örneğe geldi aklıma. Tarihsel gelişimin bir noktasında yapılan bir yapısal tercih yanlışının uzun vadede nasıl bir kilitlenme ürettiğini, ne tür ekonomik ve toplumsal maliyetler yarattığını somut olarak görmeye olanak veren bir örnek bu.
Tabii durduk yerde, kendi başıma aklıma gelmedi bu örnek. İlham vericilerim oldu. Esas ilham perisi Güven Sak’ın 20 Mart tarihli Radikal gazetesinde yayınlanan “Anadolu Gümrük BirliÄŸine GirememiÅŸtir” baÅŸlıklı yazısı oldu. Bu yazının muradı ile bana düşündürdükleri bire bir aynı deÄŸil tabii. Ama mealen benzer ÅŸeyler söylediÄŸimizi düşünüyorum.
        *                           *                           *
Aslında benim muradım yeni bir söylem deÄŸil. Eskiden beri bunları konuÅŸur, yazarız. Anadolu coÄŸrafyasında bir ulusal ulaşım-taşıma ağı oluÅŸturma düşüncesinin Osmanlı ekonomisinin dışa açılması, kapitalizmle eklemlenmesi sürecinde yoÄŸunluk kazandığını biliyoruz. Ağın bir ucundaki yapılanmada Batı Anadolu’da üretilen ürünlerin en yakın limana ulaÅŸtırılarak ihraç edilmesi ihtiyacı var. Burada temel stratejik tercihin  demiryoluyla taşıma olduÄŸunu biliyoruz. Ağın öteki ucunda ise ülkenin güney doÄŸusunun kendi doÄŸusuna açılma zaruretinden doÄŸan bir ulaşım tasarımı var. İlk hamlede BaÄŸdat’a ulaÅŸması düşünülen bu güzergahın somut tercihi de demiryolu olmuÅŸ.
BaÅŸlangıçta stratejik tercih olarak demiryolu taşımacılığına verilen öncelik Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde de sürdürülmüş. Bu tercih 1950’lerde ekonominin kapitalizme açılışının ikinci evresine kadar devam etmiÅŸ. 1950 sonrasındaki kalkınma sürecinde ise demiryolu taşımacılığı tercihi bütünüyle terk edilmiÅŸ. Stratejik tercih karayolu taşımacılığına kaydırılmış.
      *                         *                       *
Karayolu taşımacılığı tercihinin bugün itibariyle ortaya çıkan olumsuz iktisadi sonuçları var. Karayolu taşımacılığının, demiryoluna kıyasla, görece daha küçük hacimli taşımaya yatkın ve dolayısıyla daha pahalı olması bunlardan birisi. Karayolu taşımacılığında görece daha büyük miktarda fosil yakıt (petrol) kullanılması, dolayısıyla daha da pahalı olması bir başka sonuç.
Bunlar yaÅŸayarak tanık olduÄŸumuz sonuçlar. Ama karayolu taşımacığı bazında yapılandırılan ulaşım- taşıma ağının ürettiÄŸi en önemli sonuç (ve sorun) Anadolu’yu üretimi, tüketimi ve insanıyla ülke içinde ve dışındaki önemli metropollerden, limanlardan, pazarlardan kopartmış olmasıdır diye düşünüyorum.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.