Tasarruf Artışı Nasıl Olacak?

Birbirleriyle ilişkili de olsalar, önce reel tasarruf ile mali tasarrufu birbirinden ayırmak gerekiyor. Kişisel açıdan mali tasarruf günlük kullanıldığı deyimiyle para biriktirmektir. Makro ekonomik açıdan reel tasarruf ise belli bir dönemde üretilen mal ve hizmetlerin üretildiği dönemde tüketilmeyip dış ülkelere ihraç edilmesi ya da ileriki dönemlerde tüketmek üzere bir kenara konmasıdır.
İki tanımda da ortak bir nokta var: daha fazla tasarruf etmek için daha az tüketmek (daha az para harcamak) durumundayız. O halde, tasarrufları artırmak aynı zamanda tüketimi kısmak anlamına geliyor. Tasarrufları artıran önlemler tüketimi kısmaya çalışan önlemlerdir. Tersinden de, tüketimi kısmaya yönelik önlemler tasarrufu artıran önlemlerdir.
Tasarruf ve tüketim birbirinden bağımsız iki farklı karar mekanizması yoluyla belirlenmez. Belli bir gelir (üretim) düzeyinde ne kadar tüketim yapacağınıza karar verdiğinizde, tasarruf kararı da vermiş olursunuz. Tersinden, tasarruf düzeyi üzerine verilen karar, belli bir gelir düzeyinde, tüketim üzerine verilmiş karar demektir.

KENDÄ° PARANI KENDÄ°N BÄ°RÄ°KTÄ°R SÄ°STEMÄ°
Bu bilgilerden yola çıkarsak, tasarrufların artması isteniyorsa, ekonomik birimlerin her gelir düzeyinde bugün daha az tüketim yapması gerekiyor. Ekonomik birimler bugün neden daha az tüketim yapsınlar? İlk akla gelen ekonomik birimlerin alıştıkları tüketim kalıplarını hayatları boyunca sürdürebilme güdüsüdür. Hayatı çalışılan ve çalışılmayan (emeklilik) diye iki döneme ayırırsak, belli bir tüketim kalıbını tüm hayatımız boyunca devam ettirebilmek için, emeklilikte gelirimizin daha düşük olacağı varsayımıyla, çalışırken tasarruf yapıp emekliyken çalışılan dönemde yapılan tasarrufun tüketilmesi söz konusu olacak.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir