Yurt dışı seyahatim gene ilginç günlere denk geldi. En çok gürültüyü TL sembolü çıkardı. Türkiye’de kamuoyu çabuk kutuplaşır. Anında beğenenler-beğenmeyenler bölündü. Destekleyen tarafta kaldım.
Ülke paralarının bir sembolle gösterilmesi eski gelenektir. Tam anlamadım ama galiba tutucular “TL“ ile devam edilmesini tercih ediyor. Bir süre yadırgansa bile çabuk alışılacağına eminim.
Esas bombayı IMF patlattı. G-20’nin ocak toplantısı için hazırladığı raporda Türkiye’nin 2012 büyümesini yüzde 0,4 tahmin etmişti. Yeni G-20 raporunda yüzde 2,3’e yükseltti. Arada sadece bir ay var. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!
Ocak sonunda “IMF’in 2012 tahminlerini gerçekçi bulmuyorum” demiştim. Görüşümü değiştirmedim. Ayrıca bu tür tahmin virajları IMF’in Türkiye ekonomisini okumakta çok zorlandığına kanıttır. Başka (komplocu) tefsirler de olabilir.
Makul bir enflasyon
Şubat enflasyonuna yetişirim demişim. Maalesef bir gün geciktim. 2011’in sonunda tüketici fiyat artışının tekrar iki haneye tırmanması enflasyon korkularını canlandırdı. Enflasyon tehdidinin azalması “yumuşak inişi” kolaylaştırır.
Şubatta makul bir enflasyon öngörülüyordu. Piyasa tüketici ve üretici fiyatlarında – TÜFE ve ÜFE – yüzde 0,6 civarında artış bekliyordu. TÜFE tam tuttu: yüzde 0,6 arttı. ÜFE tam şaştı: yüzde 0,1 düştü.
Dolayısı ile yıllık bazda iki enflasyon da geçen aya göre geriledi: TÜFE yüzde 10,4; ÜFE yüzde 9,2. Bu arada üretici fiyat artışının sekiz aydır ilk kez tek-haneye döndüğünü ve bir yıl öncesinin (Şubat 2011) altına indiğini belirtelim.
İki kritik sorumuz var. Bir: Tüketici enflasyonu önümüzdeki aylarda tekrar tırmanır ve ocaktaki yüzde 10,6’yi aşar mı? Çok muhtemeldir. İlkbaharda yüzde 11’e yaklaşmasını bekliyorum.
İki: Yıl sonu enflasyonu ne olur? Yılbaşında yayınladığım tahmin yüzde 6,5’tu. İlk iki ay sonuçları bu tahminle uyumlu geldi. Yani şimdilik aşağı ya da yukarı yönlü revizyon ihtiyacı duymuyorum.
“Çekirdek” eğilimi
Âdetimizi bozmadan yıllık kira artışına bakalım. Üç aydır yüzde 4,7 düzeyinde sabitlendi. Merkez Bankası’nın hesapladığı temel hizmetler enflasyonu ise geçen aya göre sınırlı oranda azalarak yüzde 6,3’e geriledi.
Piyasa “çekirdek enflasyona” odaklanmıştı. TÜİK dokuz farklı Özel Kapsamlı Tüketim Göstergesi yayınlıyor. Bunlardan ÖKTG-I özellikle izleniyor. Ocakta yıllık artış yüzde 8,4’e yükselmişti. Şubatta yüzde 8,1’e geriledi.
Grafiğin yöntemini açıklayalım. Mevsim etkisi arındırılmış üç aylık ortalama yıllandırılıyor. Yani üç ayın temposunun bir yıl devam etmesinin yol açacağı enflasyon hesaplanıyor. Resim bence nettir; “çekirdek enflasyonun” eğilimi aşağı yönlüdür.