Kiraz, Erik Enflasyonu ve Isınma

Mayıs ayında enflasyonun beklenenden daha hızlı yükseldiğini artık sağır sultan bile duydu herhalde. Fiyat indeksinin bir ayda yüzde 2.42 oranında yükselmesi az buz iş değil. Sorun salt  Mayıs ayı fiyatlarıyla sınırlı kalsa neyse. Yüzde 4 civarında  dolaşan  yıllık (12 aylık) enflasyon oranı da bir anda yüzde 7.17 düzeyine zıpladı. Son sıralarda böylesine pek rastlanmıyordu. Neresinden bakılsa çok yüksek bir artış bu.

Mayıs ayında zıpladığı görüntüsünü veren enflasyon ilk anda biraz telaş yarattı. Açıklanan sayılara hemen tepki vermek zorunda kalanlar durumun ümitsiz ya da vahim değilse de ciddi olduğu şeklinde değerlendirmeler yaptılar. Yürütülmekte olan yeni para politikasının iflasını ilan edenler bile oldu.

Neyse ki MB fazla  telaş yapmadı. Ne de olsa Banka kamuya açıklama yapmadan önce enflasyon sayılarının ayrıntılarını görüyor, dersini çalışıyor. Bu bilgiyle hareket eden MB soğukkanlı ve emin bir şekilde Mayıs ayında ortaya çıkan durumun arizi nedenlerden kaynaklandığını, fiyatlardaki yüksek dozlu artışın geçici olduğunu söyledi. Banka enflasyonun önümüzdeki aydan itibaren öngörülen patikaya dönmesini beklediğini ifade etti.

*                   *                   *

Hafta başında açıklanan “Mayıs Ayı Fiyat GeliÅŸmleri” baÅŸlıklı raporda MB kendi enflasyon deÄŸerlendirmesinin ayrıntısını da kamuoyuna sundu. Bankanın  Mayıs ayındaki hızlı fiyat artışı konusundaki temel deÄŸerlendirmesi şöyle;  “Bu dönemde taze meyve fiyatları yüzde 76.12 ile geçmiÅŸ dönem ortalamalarının oldukça üzerinde artış kaydetmiÅŸtir. Bu geliÅŸmede arz yönlü unsurlar nedeniyle kiraz ve erik ürünlerinin Mayıs ayında endekse oldukça yüksek düzeylerden girmesi etkili olmuÅŸtur”.

Banka kısaca merak etmeyin, bu ay kiraz ve erik pahalı geldi böyle oldu, gelecek aya bir şey kalmaz demeye getiriyor. Gelecek ay ve sonrasında  bir sorun olmayacağının güvencesi olarak da  çekirdek enflasyon tabir edilen mevsimsellikten arındırılmış özel mal gruplarında yıllık fiyat artışlarının hala sınırlı kalmasını gösteriyor.

MB nın durumu değerlendirmesi böyle. Bu açıklamaya inanan kadar inanmayan da oldu. Ama telaş soğudu.

*                   *                   *

Telaşın soğuması önemli tabii. Ama ısındığı düşünülen ekonominin soğutulması  daha da önemli. Ekonomideki ısınma-soğuma ikilemi son sıraların en sıcak konusu. Bu sadece bizde  böyle değil. Krizden iktisat politikalarını gevşeterek çıkan tüm ülkeler şimdilerde bu ikilemi yaşıyor.

Aslında sorun basit. Ekonominin dengelerine, yani ısısına göre uygulanması gereken iktisat politikaları farklı olmak zorunda. Isınma belirtileri gösteren ekonomilerde para ve maliye politikalarını sıkılaştırmak gerekiyor. Isınmanın en önemli belirtilerinden birisi de enflasyonun hızlanması. Enflasyonu yükselen ekonomiler, ısınmanın başladığına hükmedip, sıkılaştırıcı politikalara kayıyorlar. Sıkılaştırmanın önemli araçlarından birisi de faiz oranını yükseltmek.

Şimdilerde bizim için de benzer bir durum sözkonusu. Somut ısınma belirtileri olması halinde Merkez Bankası son sıralarda uyguladığı para politikasını değiştirmek, parayı sıkılaştırmak, yani faiz oranını yükseltmek  zorunda kalacak.

Mayıs ayı enflasyonuna iliÅŸkin olarak Merkez Bankasının yaptığı “merak etmeyin bu bir kiraz-erik enflasyonudur” açıklaması bu bakımdan önemli. Banka enflasyondaki zıplamanın  önemli olmadığını, yani ekonomide ısınma iÅŸareti olarak algılamaması gerektiÄŸini söylüyor. Enflasyon yükselmiÅŸ gibi görünse de Merkez Bankasının faiz oranını yükseltmeyeceÄŸi anlamına geliyor bu.

Merkez Bankasının “kiraz-erik enflasyonu” açıklamasına inanmayanlar ekonominin ısındığını, parasal sıkılaÅŸtırma ve faiz artışının zorunlu ve acil olduÄŸunu düşünüyorlar. Mayıs ayı enflasyonunun gerçekten kiraz-erik enflasyonu karakterinde olduÄŸuna ikna olanlar ise ise ekonomide henüz bir ısınma olmadığını, dolayısıyla bu aÅŸamada parasal sıkılaÅŸtırma ve faiz artışının gerekmediÄŸini düşünüyorlar.

Şimdilik ikinci gruptakiler ağır basıyor gibi görünüyor. Yakın gelecekte faiz artışı olasılığının düşük olduğu anlamına geliyor bu.

Taner BERKSOY

 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir