Başbakan Yardımcısı Ali Babacan büyük bir ciddiyetle BM “Küresel Sürdürülebilirlik” raporunu açıklıyor. Dünyada bio-çeşitlilik yok oluyormuş, tabiat kendini tamir edemiyormuş, insanlar yoksullaşıyormuş.
“Dünyada yaşamın devamı için gereken çevresel eşiklerin de artık yavaş yavaş aşılmaya başladığını ifade eden Babacan, şu anda hızla yok olan bir biyolojik çeşitliliğin söz konusu olduğunu, sera gazlarının etkisinin arttığını, iklim değişikliklerinin gözlendiğini hatırlattı. Şu anda doğru kararlar alınırsa, doğru politikalar uygulanırsa kötüye gidişin önlenebileceğini vurgulayan Babacan, bunu da raporda tespit ettiklerini, şu an için bir çaresizlik ve imkansızlık durumunun söz konusu olmadığını belirtti.” (Dünya Gazetesi)
Hayret ve ibretle okuyorum. Bunları söyleyen şahıs Türkiye’de her dereye bir HES, her ovaya bir TOKİ sitesi, her vadiye bir otoyol kurmak için Anadolu’da Timurlenk’ten bu yana en büyük doğa katliamına imza atan hükümetin önde gelen üyelerinden biri. Okuduğunu mu anlamıyor, bizi keriz mi sanıyor? Tabii ki bizi keriz sanıyor.
Keriz de olsak bu büyüme modelinin artık iflas ettiğini görüyoruz. İhracatın ithal mal içeriği %51, tüm enerji dışardan ithal, gurur kaynağımız otomotifde bile tüketici yerli oto istemiyor. TCMB TL’yi değerlendirse ihracatçı bağırıyor, cari açık azıyor. TL’nin değerini düşürse, bu sefer enflasyon patlıyor. AKP’nin siyasi modeli kadar ekonomik modeli de tıkandı.
Hükümet çareyi yapısal reformlara öncelik vermekte buldu. 10 güne kadar açıklanması beklenen Teşvik Paketi ve Ulusal İstihdam Stratejisi yeni büyüme modelinin temel dayanakları olacak. Teşvik paketi bölük pörçük ortaya çıkıyor da esasında iki temel hedef var:
Bölgeler arası kalkınmışlık farklılıklarını azaltmak
Cari açığa ithal ikamesi ile çözüm bulmak.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.