Yurtdışı piyasalarda geçtiğimiz haftanın son günlerinde başlayan endişeli bekleyiş devam ederken, İMKB yükselişini soluksuz devam ettiriyor. 15 gün öncesine kadar finansman sıkıntısı nedeniyle en kırılgan ülke olarak lanse edilen, Merkez Bankası’nın uyguladığı politikaları sürdürülemez olarak gören yatırımcıların bu denli sert bir “U dönüşü” yapmış olmaları ve İMKB’ye ve Türk piyasalarına kesin dönüş yapma ihtimalleri ne kadar yüksektir sorgulamak lazım. Bugün içeride aralık ayı dış ticaret rakamları açıklanacak. Bununla birlikte TCMB’de basın toplantısı ile enflasyon raporunu açıklayacak. Dış ticaret açığında beklentiler iyimser, 6 milyar dolar civarında bir açık bekleniyor. Cari açığın ana kalemini oluşturması nedeniyle bugün açıklanacak dış ticaret rakamı dikkate alınacaktır. Dün yaşanan pozitif ayrışmada buradaki beklentinin etkili olduğunu düşünüyoruz. TCMB’nin enflasyon raporu da en az bu rakam kadar önemli. Enflasyon rakamlarında yılın en azından ilk yarısında çok ciddi bir düşüş beklentimiz yok. Asıl düşüş, baz etkisi nedeniyle, yılın son çeyreğinde yaşanacak. TCMB de buna vurgu yapacaktır. Faizler konusunda yapılacak açıklama ön plana çıkabilir takip etmekte fayda var.
Avrupa’da değişen bir şey yok
Dün İngiltere ve Çek Cumhuriyeti dışındaki 25 üye bütçe disiplini konusunda anlaşmaya vardı. Bu haber bir başarı gibi görünse de aksini bekleyen de yoktu. Bunun yanında Yunanistan konusunda tam bir suskunluk var, Portekiz konusu gündemde yok. Yunanistan tarafında zaman daralıyor, Yunanistan iflasa giderse, ardından çok geçmeden Portekiz başta olmak üzere başka ülkelerin iflas kapısını zorlayacağını tahmin etmek zor değil. Bu nedenle bugün yarın Yunanistan’da bir çözüm bulunamazsa çok sancılı günlere hazır olunmalı. Bunun yanında Yunanistan’a sağlanacak ikinci kredi diliminin yetmeyeceği artık aşikar oldu. Geçtiğimiz hafta 120 milyar euroluk paketin 135 milyar euroya çıkarılması konuşulurken, dün bu rakamın da yetmeyeceği konuşulmaya başlandı. Dün haftalık bültende de değindiğimiz gibi Yunanistan tarafı tam bir muamma. Bunun yanında Avrupa’nın istikrarı için kurulan ESM/EFSF’de tutar tartışmaları devam ediyor. Bu fonların kaynaklarının 500 milyar eurodan 750 milyar euroya çıkarılması gerektiğini savunanlar çoğunlukta. Fakat karşılarında Almanya var. Almanya ikna edilip bu fonun tutarının artırılamaması durumunda IMF üzerinden Avrupa’ya yardım edeceğini açıklayan diğer devletler de geri adım atabilir. Bu nedenle olumlu bir adım atılarak kullanımı bir yıl önceye çekilen bu fonların tutarının artırılması bir zorunluluk gibi duruyor. Fakat bunun için öncelikle Almanya’nın diğer ülkelerden ne gibi tavizler isteyeceğini görmemiz gerekiyor.
Özetle…
Dışarıda riskler artarak devam ediyor. İçeride veri beklentilerinin oluşturduğu iyimser bir hava var. Bu beklentiler, realize olduktan sonra yurtdışı piyasalarla daha yüksek korelasyon içine girileceğini düşünüyoruz. Yatırımcılara bu bölgede tavsiyemiz, her zamankinden daha fazla dikkatli olmaları ve temkini elden bırakmamaları olacak. Pozisyonları olanların da mutlaka bir stop loss bulundurmalarını öneriyoruz.
PDF Formatı: 310112_Gunluk Strateji
Üzeyir DOĞAN / Araştırma Müdürü
MARBAŞ Menkul Değerler
[email protected]