Haftaya Başlarken Piyasalar

Borsanın Yönü

Borsa geçen hafta dış borsalardan da pozitif ayrışan bir görünüm çizeek yüzde 5’e yakın değer kazancıyla kapattı. Grafik üzerinde görülen mavi kalın eğri, borsanın 200 günlük hareketli ortalamasını göstermektedir. Uzun süredir bu eğrinin altında bulunuyordu ve geçen haftaki kapanışla eğrinin üzerine çıktı. Dolayısıyla 57.000-57.500 civarında 200 günlük hareketli ortalamanın oluşturduğu bir direnç var. Bu nedenle geçen iki haftada oluşan sert yüskeliş yerine bu hafta bir miktar bekleme moduna girebilir. Geçen hafta borsayı artıran temel dinamik FED’den gelen ucuz para politikasının devamı sinyaliydi. Zaten sıcak para geliyordu ve bu paranın gelmesi durumu hala geçerli olduğu için, endeksin bundan sonra da, en azından 60 bin seviyesine kadar yükseleceğini söyleyebiliriz. Teknik olarak TKE (Talep konsantrasyon eğrisi) 80’in üzerinde yeni bir zirve yaptı. Bu nedenle izleyen birkaç hafta içinde fiyatlar yeni zirvelere ulaşır. Yatırımcının kafasını karıştıracak olan şey ise, endeksin yapacağı aşağı yönlü bir hareket sonrasında, yeniden aşağı dönüş trendinin başladığı kaygısı olacaktır. Fakat genellikle bir veya iki günlük hareketle yeni bir aşağı trendin başlaması olasılığı zayıftır. Çünkü borsayı artıran ana unsur, dışarıdan gelmekte olan yabancı sıcak paradır. Yabancı para girişi hemen aniden kesilip bir anda tersine dönmez. Fakat girişler yavaşlayabilir ve kısa süreli güçlü yükselişerin ardından kâr realizasyonları gelebilir. Bu aşamada en güçlü destek 54.330 seviyesinde bulunuyor. Önümüzdeki birkaç hafta içinde bu seviyenin altına düşüş beklemeyiz. Bu hafta büyük olasılıkla 54.500 seviyesini aşağı kırmayacaktır ama coşku her yere yayıldığı için ani sert kâr realizasyonları oluşabilir. Özellikle de borsada bir anda saatlik bazda 150-200 milyon lot hacimler oluşmaya başlarsa, o durumda satış yapıp kenara çekilme ve daha sonra gerileme olduğunda alım yapmak akıllıca olacaktır.

Gösterge Faiz’de Gelişmeler
Faizlerdeki gerileme devam ediyor ve geçen hafta Perşembe günü yükselen işlem hacmiyle gösterge faiz 10.37 seviyelerinden, 9.42 seviyesine kadar 100 baz puana yakın düşüş kaydettikten sonra 9.60 seviyesinden kapandı. Gösterge faiz 200 günlük hareketli ortalama desteğine geldi ve bu seviyelerde bekleme yapabilir. Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde tahminen 9.25-9.35 aralığına kadar gerileyerek uzun vadeli desteğine oturacaktır. Bu arada Merkez Bankası da, gelmekte olan sıcak parayı engellemeye karşı, fonlama faizini daha da aşağı çekebilir. Bu durum faizlerin 3-4 hafta içinde 8.50-9.0 aralığına kadar gerilemesini de tetikleyebilir. Faizlerde bu hafta 9.90 civarı görülürse uzun vadeli kağıtlarda pozisyon artırılabilir.

Sımsıcak Paracıklar
Son haftalarda eğer Tv programımı izliyorsanız özellikle dikkat çeken en önemli konunun sıcak para olduğunu görüyorsunuz.
Geçen haftanın en çarpıcı gelişmesi FED’den yapılan açıklamalar oldu. Zaten geçen haftaki raporumda Amerika bölümünde FED’in yapacağı faiz toplantısından çıkacak faiz kararından ziyade Bernanke’nin ne söyleyeceğinin çok daha önemli olduğunu vurgulamıştım. Nitekim Bernanke benim tahmin ettiğimden çok daha ileri düzeyde bir konuşma yaparken, çok daha fazla mesaj verdi.
QE3 konusunda, yeni bir parasal genişleme olasılığının zayıf olduğunu belirtiyordum, nitekim zaten Bernanke de yeni bir parasal genişleme sinyali vermedi. Sadece, “eğer ekonomi çok yavaşlarsa düşünebiliriz” dedi.
Peki piyasaları coşturan haber neydi?

Birincisi, FED daha önceki toplantı sonralarında yaptığı açıklamayı değiştirdi ve faizlerin 2013 sonuna kadar değil, 2014 sonuna kadar düşük kalacağı sinyalini verdi.
İkinci olarak enflasyon hedefini yüzde 2 olarak belirledi. Yani şu anki yüzde 1.5-2 arası tabiri yerine yüzde 2 açıklaması, bir miktar enflasyon istediği şeklinde algılandı ki bu algılama doğru bir algılamaydı.
Son olarak ekonomide toparlanmanın istenen hızda olmasa da devam ettiği belirtilerek eğer bir yol kazası olursa veya hızlı bir durgunlaşma başlarsa üçüncü bir parasal genişlemenin düşünülebileceği vurgulandı.
Sonuç olarak, piyasalar, uzayda tek başına yalnız ama içi oldukça faal olan ve adına dünya denilen mavi renkli küreye baktığında geleceğe dair coşku görüyor.

İsteyen bankaya dolar swapları imkanı dünyanın beş büyük merkez bankası tarafından sağlanıyor. Üstelik bu kaynaklar 3 ay öncesine göre 50 baz puan daha az faizle sağlanıyor. Yani ABD bankaları Avrupa’lı kardeşlerine dolar kredi açmayınca, merkez bankaları devreye girdi ve bu bankaları dolara boğdu. Sermaye artırmak zorunda olan ve likiditeye sıkışan bu bankalara bir de Avrupa Merkez Bankası (AMB) 3 yıl vadeli yılda yüzde 1 faizli kredi sağlayıp “Merak etmeyin hiç bir Avrupa’lı bankayı batırmayacağız, onlara istedikleri kadar likidite vermeye de devam edeceğiz, onları batırmaya kalkarsak hepsi peşi sıra gider, çünkü bunların içinde zaten doğru dürüst bir banka yok (bu kısmı ben uydurdum)” deyince piyasaların keyfine diyecek yoktu. Şu an piyasalar ellerini ovuşturarak Şubat ayında AMB’nın yapacağı 3 yıl vadeli yüzde 1 faizli ihalesinden ne kadar likidite çekileceğini ve bu likiditeyi bankalardan küçücük faizlerle borç alıp hangi emtia, borsa ya da ülkeye girip kazanacakları parayı düşünüyorlar.

Dolayısıyla her yere sıcak hem de sımsıcak para akmaya başladı. Aslında geçen haftaki yazımda da bu konuya değinmiştim. Ama bu sefer biraz daha veri sağlayacağız.
EPFR sitesinin 17 binin üzerindeki fon verisinden yaptığı derlemeye göre gelişmekte olan ülkelerin hisse senedi piyasalarına olan fon akışı 2011’in ikinci çeyreğinden sonraki en yüksek seviyesine ulaştı. Grafik üzerinde yeşil çizgi bunu gösteriyor. Kırmızı çizgi ise gelişmiş ülkelerin hisse senetleri piyasalarına olan fon akışını gösteriyor. Sarı çizgi para piyasalarına olan giriş ya da çıkışı gösteriyor. Dikkat edilirse para piyasalarından çıkış varken, hisse senedi piyasalarına ve lacivert çizgi ile gösterilen tahvil ve bono piyasalarına giriş var.

Zaten genel olarak gelişmekte olan ülkelerin borsalarındaki artışlara bakıldığında son gelişmeler çok net görülüyor. Önemli olan konu bu akış daha ne kadar devam edecek?
Daha önceki para giriş episodlarına baktığımızda genellikle parlayıp sönen alev şeklinde değil. Yani gelişmiş ve gelişmekte olan ülke borsaları ve tahvil ve bono piyasalarına giriş sürecektir. Fakat önemli olan konu, bu sürecin nasıl sonlanacağıdır. Varlık fiyatları yine balon yapmaya başlayarak ilerideki finansal istikrarsızlıkları da berbaerinde getirebilecektir. Adeta bir uyuşturucu olan bol ve düşük faizli para, yine ekonomilerde herkesin arzu ettiği güzel sonuçları yaratmaya başlamış olsa da, bu uyuşturucunun etkisi geçtiğinde her piyasa kendini bitkin yorgun ve yıpranmış hissedecektir. Ama şu an düğün dernek var, herkese kutlu olsun…

NOT: Altın, dolar ve pariteye ilişkin yorumlarımı www.uzmanforex.com sitesinden okuyabilirsiniz.