Yılın, ilk 15 gününü geride bıraktık. Bir yandan OrtadoÄŸu’da, Amerika – Ä°ran gerginliÄŸi, diÄŸer yandan Euro bölgesinde kredi deÄŸerlendirme kuruluÅŸlarının not kırma bombardımanı sürerken, Türkiye ekonomisi, Avrupa’da ki daralmaya raÄŸmen, 2011 yılını, % 8 – 8,5 büyüme ile kapatmak üzere. Mutluluk verici bir geliÅŸme olan 2011 yılı büyüme rakamlarında, en büyük dileÄŸimiz, 2012 yılında, aynı performansı sürdürmemiz.
İşin aslına bakarsanız, Türkiye ekonomisi, mevcut piyasa koşulları içinde, gerek Avrupa gerekse, Balkanlar ve Ortadoğu hatta, Orta Asya’da büyük gelişme potansiyeline sahip durumda. Ancak, 2012 yılında en önemli zayıf halka, cari açık olacak gibi görülüyor. Hatırlarsanız, Merkez Bankası, yılın son işlem gününde, piyasalara doğrudan müdahale etmiş ve rezervlerde, 4 milyar dolar civarında azalış görülmüştü. Ancak, kur, hala 1,84 seviyelerinin altını görmüş değil.
Cari açığın finansmanı için, yabancı sermayenin, süratle Türkiye’ye giriş yapması gerekiyor. Aksi takdirde, Merkez Bankasının faiz koridorunu genişletmesi, ilk bakışta dövizde stop seviyeleri göstermesine rağmen, orta vadede döviz kurlarında yukarı yönlü riskler devam edebilir.
http://bigyatirim.blogspot.com/
 Dr. İsmet DEMİRKOL