AÅŸağıda Moodys konusunda uzunca bir yazı yazdım. Ä°lk bölümde ayrıntılı olarak Moodys ne dedi? yorumsuz bir ÅŸekilde bunu aktardım. Bunu izleyen ikinci bölümde ise kendi deÄŸerlendirmemi verdim. Üçüncü bölümde ise Moodys’in iÅŸlediÄŸi suça  dikkat çekmek istedim.
I. BÖLÃœM – MOODY’S NE DEDÄ°?
Moody’s  yaptığı not indiriminin gerekçelerini şöyle açıklamış (AÅŸağıda mavi ile yazılmış cümleler çevirebildiÄŸim kadarıyla kendilerine ait cümlelerdir. Ä°ngilizce olan açıklamanın tamamı bu yazının en altında verilmiÅŸtir.);
- The increase in the risks related to the country’s sizeable external funding requirements. (Ãœlkenin yüksek dış borca bağımlılığı üzerindeki risklerin artışı)
- The weakening in previously supportive credit fundamentals, particularly growth and institutional strength (daha önce kredi notunu destekleyen Büyüme ve kurumsal yapıdaki zayıflama)
Neden Bu Not Verildi (Rating Rationale)
“Son yıllarda,  Türkiye’nin kredi not görünümü, “dış ödemeler” dengesizliklerinin dış ÅŸoklara ve güven kaybına karşı istikrarlı ve hızlı büyüme ile desteklenen güçlü bir bütçe dengesi bazında dikkat çekici zıtlık sergilemektedir.” (yani diyorlar ki; sizin Baa3 notunuz artık ÅŸu an dış ÅŸoklara ve güven kaybına karşı bulunduÄŸunuz riskleri temsil etmiyor.)
Mayıs 2013’de verdiÄŸimiz Baa3’e yükseltme kararımız iki önemli tespiti içeriyordu: Birincisi; Ekonomik büyüme ve mali performans Baa3 notuyla uyumlu olarak devam edeceÄŸi varsayımı. Ä°kincisi de; var olan politik istikrarla, yurt içi tasarruflar desteklenerek, ekonominin ithalata bağımlılığını azaltacak ve ithal edilen sermayeyi düşürecek yapısal reformların  yapılmasıyla dış dengesizliklerin azaltılacağı varsayımıydı.Â
Fakat, 2013’deki not artışından sonra,  ülkenin zayıf dış ödemeler dengesizliÄŸinden kaynaklanacak bir ÅŸok riski daha net ortaya çıktı ki bunun temel sebebi; süreklilik arz eden yüksek politik riskler ve çok dalgalı bir yatırımcı bakış açısıdır. Bunun yanında Baa3 notunu destekleyen kredi temelleri (fundamentalleri) zaman içinde bozuldu. Özellikle vurgulamak gerekirse, Moodys ekonomik büyümenin dış kaynakla ve tüketimle büyümenin sınırları nedeniyle gelecek yıllarda yavaÅŸlamasını, reform programının yavaÅŸlamasını ve yatırım ortamının zayıf kalmasını bekliyor.Â
Moodys Türkiye’nin kredi durumundaki yavaÅŸ bozulmanın gelecek 2-3 yılda süreceÄŸine inanıyor ve Ba1 not seviyesi bahsedilen riskleri daha doÄŸru yansıtıyor. Ba1 notunun duraÄŸan olması ise, bütçenin güçlü durumuyla ÅŸokları daha iyi emebileceÄŸi ve esnek önlemlerin alınabileceÄŸini gösteriyor.Â
Yukarıda mavi ile yazılmış cümleler Moodys’in kendi cümleleridir. Yukarıdaki bölümden sonra izleyen bölümde Moodys  İki ana baÅŸlık açmış ve bu baÅŸlıkların ilki “Birinci Sebep(Driver): Ãœlkenin yüksek dış kaynakla finanse edilmesine dair artan riskler”  ikinci baÅŸlık ise;  “Ä°kinci sebep(driver): Daha önce destekleyici olan kredi temellerindeki zayıflama” olarak belirlenmiÅŸ.
Bu bölümleri aynen çevirmedim çünkü uzun. Bunun yerine bu başlıklar altında özetle ne dediklerini aşağıda yazıyorum.
“Birinci Sebep: Ãœlkenin yüksek dış kaynakla finanse edilmesine dair artan riskler” kısmında Türkiye’nin kırılgan bir finansal ve jeopolitik ortamda olduÄŸu belirtilerek, bu ortamın dış ÅŸoklara karşı koyabilme gücünü azalttığı savunuluyor. EÄŸer aniden dış finansman kaynakları kesilirse, veya döviz rezervlerinde bir erime olursa, Türkiye dış kaynaÄŸa bağımlı olduÄŸu için  dış ödemeler krizi yaÅŸayabileceÄŸini belirtiyorlar. Açıklamalarının ana baÅŸlıklarında ise;
- hala cari açığın yüksek olduğunu ve benzer nota sahip ülkelerin üzerinde bir cari açığımız olduğunu
- cari açık son zamanlarda düzelme görüntüsü verse de bunun da düşük petrol fiyatları nedeniyle olduğunu,
- Rusya ile ile iliÅŸkilerin bozulmasıyla Turizm gelirlerinde yıllık bazda %27.9 azalma yaÅŸandığını, Türkiye’nin turizm sektörünün GSYH’Nın %4.4’ü olduÄŸunu ve dış gelirlerin de %15’i olduÄŸunu belirterek, Rusya ile iliÅŸkiler düzelse bile, bir miktar düzelme olabileceÄŸini ama politik ve güvenlik riskleri yüksek kaldığı sürece Turizmin eski seviyesine gelmeyeceÄŸini;
- Ãœlkenin borçluluÄŸunun yükseldiÄŸini ve bankacılık ve devlet kesiminin bu yıl yaklaşık olarak 155.8 milyar dolar ödeme yapması gerektiÄŸini ve ihtiyaç duyulan cari açık ile birlikte 2016 ve 2017 yılında bunun GSYH’nın %26’sına denk geleceÄŸini,
- Ãœlkenin bu büyük dış finansman ihtiyacı nedeniyle yatırımcı güveninin aniden olumsuza dönebileceÄŸini  ve son 18 ayda yatırımcı güveninin dengesiz olduÄŸunun TL’nin dolar karşısındaki oynaklığından ve portföy volatilitesinden görüldüğünü,
- Şu ana kadar, darbe girişiminde bile borç ödeme konusunda bir sorun olmasa da,  iç politik risklerin ve jeopolitik tehditlerin artmasının yükselen dış finansman ihtiyacının dış ödemeler krizi riskini artırdığını
-  Moodys’in “dış ÅŸoklara karşı zayıflık” göstergesine göre Türkiye’nin benzer not grubundaki ülkelerden daha olumsuz durumda olduÄŸunu, 2016’da bu göstergenin Türkiye için 187.3 olduÄŸunu ve 2013’teki deÄŸere göre %20 yukarıda olduÄŸunu
- Bankacılık sektörünün dış borç ödeme gücünün yerinde olmasına raÄŸmen, Merkez Bankası’nın elinin zayıf olduÄŸunu ve dövizdeki dalgalanmalara müdahale edebilmesini sınırladığını
vurgulamışlar.
“Ä°kinci sebep: Daha önce destekleyici olan kredi temellerindeki zayıflama” kısmında ise, kurumsal gücün zayıfladığını, darbe giriÅŸiminden sonra bunun hızlandığını ve bunun büyümeye ve ileride uygulanması beklenen yapısal reformlara zarar vereceÄŸini yazmışlar. Kurumsal gücü ölçerken de Dünya Ekonomik Forumu’nun Rekabetçilik göstergesini baz almışlar. 11 ülke aÅŸağı kayarak 75. sıraya düştüğümüzü belirtmiÅŸler. Bu arada son düzenlemelerin ve özel kesimdeki ÅŸirketlere el konulmasının, özel sektör yatırımına iliÅŸkin endiÅŸeleri artırarak yatırım ortamını bozup büyümeyi negatif etkileyeceÄŸini söylemiÅŸler.
Sonuç olarak da 2016-2019 arasında GSYH’nın ortalama %2.7 büyüyeceÄŸini beklediklerini, bunun 2010-2014 arasındaki %5.5 ortalama büyüme oranının oldukça altında olduÄŸunu belirttikten sonra yapısal reformların dış finansman ve tüketime dayalı yapısını deÄŸiÅŸtirme olasılığının düşük olduÄŸunu yazmışlar. raporun ilerleyen bölümlerinde ise neden DURAÄžAN görünümde olduÄŸunu açıklamışlar ve buna sebep olarak güçlü bütçe dengesi ve düşük kamu borcu /GSYH olarak göstermiÅŸler.
Neden Moodys’in açıklamalarını bu kadar ayrıntılı verdim?
Çünkü bilimsel yaklaşım bunu gerektiriyor ve yapılan açıklamanın ayrıntılarını bildiğiniz zaman, bu açıklamadaki tutarsızlıkları çok daha net görebilirsiniz.
Ä°KÄ°NCÄ° BÖLÃœM – DEÄžERLENDÄ°RME VE YORUM Â
Moodys bizim notumuzu Mayıs 2013’de yatırım yapılabilir seviyeye artırdığı sırada ekonomimiz %4.2 büyümüştü. Büyüme oranı %8-9 aralığından yarı yarıya düşmüştü. Ama onlar tahminlerini yayınlamışlar ve Türkiye’nin güçlü bir büyüme sergileyeceÄŸini söylemiÅŸlerdi. Halbuki büyüme 2014’de %2.9’a düşmüş, 2015’de %3.8’e çıkmış ve 2016 için de IMF’ye göre %3.8 büyüyeceÄŸiz. Yani tahminlerinin  ve beklentilerinin altında bir büyüme gerçekleÅŸmiÅŸ (Dolayısıyla Moodys’in geleceÄŸe yönelik tahminlerine güvenmiyorum). Yukarıdaki açıklamalar içinde hiç küresel büyümeye deÄŸindiklerini gördünüz mü?
Hayır küresel büyümeye değinmiyorlar. Daha doğrusu işlerine gelmediğini düşünüyorum. Aşağıda dünya ekonomilerinin büyüme rakamları veriliyor.
Bu iki grafiÄŸe baktığınızda dünya GSYH büyüme verilerinin de sürekli aÅŸağı gittiÄŸini görüyoruz. Sanki Türkiye uzayda tek başına bir ülke ve sadece Türkiye’nin büyümesine bakılır. EÄŸer sadece Avrupa bölgesi ya da ABD’nin büyümesine bakacak olursak, Avrupa yüzde 0.50 ABD ise yüzde 2’nin altında büyüyor. Şu anki küresel koÅŸullar içerisinde büyümenin 4.2’den 3.8’e gerilemiÅŸ olması sonrasında büyümeye vurgu yaparak not düşürmek inandırıcı deÄŸil. Elbette ki; geçmiÅŸ verileri baz alarak not vermiyorlar. GeleceÄŸe iliÅŸkin tahminlerini göz önünde bulundurarak not veriyorlar. Bu kurumların yaptığı tahminler ortada. Notumuzu yükseltirken, en az %4.5 ortalama büyüme beklemiÅŸler ama tutmamış. Åžimdi de darbe giriÅŸimi nedeniyle ekonominin küçüleceÄŸini belirtiyorlar. Evet doÄŸrudur 3. çeyrekte negatif büyüme görebiliriz, fakat buna dayanarak gelecek 3 yılda ortalama %2.7 büyüyeceÄŸimizi öngörmeyi anlayamam. Açıklamalar içinde en çok katıldığım nokta ise büyüme modelimizin yanlış olduÄŸu, yapısal reformlarla  dış finansmana baÄŸlı ve tüketici talebiyle büyüyen bir ekonominin büyüme modelinin deÄŸiÅŸtirilmesi gerekliliÄŸidir.  Ekonomi yönetimimiz bu vurguyu kesinlikle dikkate alarak önlemlerini almalı. Åžu an kredi kartları üzerindeki taksit sayılarının yeniden artırılması, ithalatı artıracaktır. Åžu anki küresel koÅŸullar altında  ihracatımızı kısa sürede zıplatmamız söz konusu deÄŸil ama ithalat hızla zıplayabilir. Dolayısıyla Moodys’in yazdığı her ÅŸeyi çöpe atmak ne kadar yanlışsa, her söylediÄŸini doÄŸru kabul etmek veya desteklemek de o kadar yanlıştır. Kendimize faydalı olabilecek, bu ülkenin istikrarlı büyümesine katkı yapabilecek görüşleri dikkate almamız gerekir.
Cari açık konusuna gelince…  notumuzu artırdıkları sırada (Mayıs 2013) henüz 2013 yılı cari açık verisini bilmiyorduk. O sırada ellerinde 2012 yıl sonu Cari açık verisi vardı ve tahmin edin Cari açık GSYH’nın % kaçıydı? Åžu an %4-4.5 arasında olan cari açığımızın GSYH’ya oranı %9.01 imiÅŸ. Åžimdi diyorlar ki, “aynı not grubundaki ülkelerin cari açığından yükseksiniz”. Peki tekrar 2012 sonuna dönersek, o sırada bizim not grubumuzdaki ülkelerin cari açığı bizden çok mu yüksekti. Yerinizde sıkı durun o sırada o not grubunda oaln en yüksek cari açığı olan ülke bizdik. Bu yüzden bu gerekçe sadece komik.
Moodys bir senaryo yazmış ve dışsal ÅŸoklara karşı kırılganlığımızın arttığına iliÅŸkin olarak volatiliteyi göstermiÅŸ ve dolar/TL’deki oynaklığın arttığını söylüyor. Lütfen tekrar hesaplasınlar Dolar/TL volatilitesi ile diÄŸer ülke paralarının dolara karşı volatilitesi arasında ne kadar fark var? Åžu an oynaklık çok mu yüksek? AÅŸağıdaki grafikte 12 aylık % deÄŸiÅŸimleri hesapladım. Aslında volatilite göstergesi olarak standart sapmalar hesaplanabailir fakat diÄŸer para birimleriyle karşılaÅŸtırmak için ben 12 aylık % deÄŸiÅŸimleri aldım. Åžu an dolar/TL 12 ay öncesine göre, %2.36 aÅŸağıda bulunuyor. Zaman zaman oynaklık artmış ama en yüksek olduÄŸu zamanlar Moodys notumuzu artırdıktan sonraki dönemdir. 2014 başında Dolar/TL %30 deÄŸer kazanmış. Aynı ÅŸey 2015’de olmuÅŸ.  O sıralarda Moodys nerelerdeydi?
Aşağıdaki iki grafikte ise; Güney Afrika Randı ile Euro-Dolar paritesindeki yıllık % değişimler var. Daha birçok para birimini verebilirim ama en istikrarlı para diyebileceğimiz Euro-dolar paritesine bakar mısınız?
Euro-Dolar paritesi yıllık bazda %20 yukarı %20 aşağı bantlarda gidip gelmiş. Yıllık bazda Euro-dolar paritesi %20 aşağı yukarı oynarken, bu oynaklık olmuyor mu? Tüm dünyada döviz kurlarındaki oynaklığın arttığına dair birçok bilimsel çalışma var. Bunun temel sebebi de FED olup, piyasaları FEDup (bıkkın) durumuna getirdiler.
Gelelim portföy akımlarına… TCMB BaÅŸkanı Murat Çetinkaya’nın son sunumunda aÅŸağıdaki grafik bulunuyor. GeliÅŸmekte olan ülkelere Mayıs-Haziran ve Temmuz aylarında ciddi bir borçlanma senedi akımı olmuÅŸ ve Temmuz ayında 10 milyar doları geçmiÅŸ. Ayrıca küresel olarak döviz kuru oynaklık endeksi de düşmüş.
Bu ÅŸartlarda notu düşürmek için oynaklığı ön plana çıkarmak yanlış olmuÅŸ. Oynaklık varsa her yerde var ve iÅŸin ilginç yanı küresel bazda oynaklık düşüyor. Tamam… FED faiz artırırsa tüm GOÃœ’ler bundan etkilenecektir. Fakat Türkiye’yi cımbızla çekip almak hakkaniyetli deÄŸil. Ãœstelik darbe giriÅŸiminde halkın 10-15 milyar dolar arası döviz bozdurabildiÄŸini, bankalardan para çekme kuyrukları oluÅŸmadığını gördüler.
SON SÖZ: Moodys’in raporunda haklı olduÄŸu bazı noktalar (Büyüme modeli)  var ama Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına çekmek için yeterli ekonomik delil yok. Bir derecelendirme kuruluÅŸu bir ülkeye not verirken neye not verir? ve asıl önemli kriter nedir?  Bu ülkenin hazinesi borcunu ödeyebilir mi? Ödeyemez mi? konusunda not verir. EÄŸer borcu ödeyecek olan hazine ise; ÅŸu an kamunun toplam dış borcu 80-85 milyar dolar ise, bunu ödeyemeyecek miyiz?  Bu ülke Osmanlı’dan kalan tüm borçlarını ödediÄŸi gibi IMF borcunu da sıfırladı. Notu düşürürken, sadece kendi kafalarında oluÅŸturdukları bir senaryo var. 2013’te de senaryo yazmışlardı tutmadı. Bunun tutacağına kim garanti verebilir?  Moodys’in kararını siyasi bir karar olarak görüyorum. 2013’de Beyaz Saray’da mutlu tokalaÅŸma yapılırken notumuzu artırmış olduklarında da siyasi bir karar olduÄŸunu belirtmiÅŸtim, ÅŸimdi de aynı ÅŸeyi düşünüyorum. Hatta kendisini rahmetle andığım, duayen Ali Ä°hsan Gelberi aÄŸbimiz, 2013’de Moodys notumuzu artırmadan önce  adeta kehanet gibi bir twit atmıştı.
Bir gün eski Merkez Bankası BaÅŸkanlarımızdan biri ile oturuyoruz. Bana 2001 krizinin nasıl geldiÄŸini anlattı. 1999’da IMF ile her konuda anlaÅŸmışlar ve sabah IMF ile anlaÅŸma haberini açıklayacak ama ofise geldiÄŸinde önünde 2-3 sayfa bir faks buluyor. Bu faks IMF’den geliyor ve yeni ÅŸartlar öne sürüyorlar. Bunun üzerine ABD’de bulunan BaÅŸbakan’a ulaÅŸmaya çalışıyor. Ama bir türlü ulaÅŸamıyor. Sonra öğreniyor ki; Ecevit Irak’a kuzeyden ABD askerlerinin girmesi konusundaki tezkere için “Önce benim cesedimi çiÄŸnemelisiniz” demiÅŸ. Sonrası malum…
Hepinizin okuması için “Para Harekatı” Kitabımı ücretsiz olarak internete koydum. Bu kitapta birçok krizi inceliyorum ama roman formatında olduÄŸu için kolay okunuyor. O kitabı okumayanlar buradan indirebilirler. Ama okuyanlar Åžili, Meksika ve Bolivya krizleri bölümlerini tekrar okusunlar. Amerika’nın özellikle Åžili ve Meksika’da ne tür dolaplar çevirdiÄŸini görebilirler. IMF dediÄŸimiz kurum, geliÅŸmiÅŸ ülkelerin geliÅŸmekte olan ülkelerdeki paralarının tahsilatını yapan kurumdur.  Dünyayı etkileyen ekonomik kurumların kararları, her zaman büyüklerin siyasi çıkarlarını korur. Moodys kararı da bunlardan biridir.
III – BÖLÃœM – “BÄ°LGÄ° BAZLI PÄ°YASA DLANDIRICILIÄžI” SUÇTUR
Moodys Yalan Söyledi ve “bilgi bazlı  manipülasyon” suçu iÅŸledi.
Çünkü, 21 Eylül günü yaptıkları açıklamada, gözden geçirmeyi önümüzdeki ay (Ekim) içinde tamamlayacaklarını söylemiÅŸlerdir. Ama 2 gün geçmeden not kararını açıkladılar. Üstelik “Türk ekonomisinin darbe giriÅŸiminden sonra yaÅŸadığı ÅŸok büyük ölçüde kayboldu” dedikten sonra bu not düşüşünü yaptılar. Birçok yatırımcı “nasıl olsa, not açıklaması Ekim ayına kaldı” diye düşünerek;  uluslararası olumlu konjonktürü de görerek borsada alım yaptı. Geçen hafta yazdığım eÄŸitici bültende üç önemli konunun olduÄŸunu belirtmiÅŸtim. Bunlar FED toplantısı, Moodys notu ve TCMB’nin PPK toplantısı ÅŸeklindeydi. EÄŸer 21 Eylül’de yaptıkları açıklama olmasa, özellikle tahvil piyasası ve borsa bu kadar olumlu olmaz ve Moodys’i beklemeye devam ederdi ve bu bekleyiÅŸ temkinli bir bekleyiÅŸ olurdu.  SPK’nun 107. Maddesi aÅŸağıdaki ÅŸekildedir.
2. Bilgi Bazlı Piyasa Dolandırıcılığı (SPKn md. 107/2)
SPKn’nun 107 nci maddesinin ikinci fıkrasında (107/2), aynı maddenin birinci fıkrasında (107/1) öngörülen iÅŸlem bazlı piyasa dolandırıcılığına paralel olarak, sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, deÄŸerini ve yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek bilgiye dayanan bazı fiiller cezai müeyyideye baÄŸlanmıştır. Anılan düzenleme, “sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, deÄŸerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayan ve bu suretle menfaat saÄŸlayan“ kiÅŸilerin 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beÅŸ bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağını hükme baÄŸlamıştır.
Moodys’in bu bilgi manipülasyonu ile kendisine parasal kazanç saÄŸlaması düşünülemez ama kendi ülkesine siyasi çıkar saÄŸladığından şüphe yoktur.  Bu yolla Türkiye ABD arasındaki pazarlıklarda Türkiye’ye sopa gösterilmiÅŸ ve eli zayıflatılmış oluyor. Bundan daha büyük çıkar olabilir mi? Bu çıkarı kaç parayla ölçersiniz? SPK’nın konuya el atarak savcılığa suç duyurusunda bulunması ve Moodys’in Bilgi Maniplasyonu yaptığını iddia etmesi gerekir. Ä°talya S&P ve FITCH’i mahkemeye verdi ve yargıladı ama onlar verilen not kararının ülkeye zarar verdiÄŸi tezine dayandılar. Fakat bizdeki durumda “bilgi bazlı piyasayı” etkilemek ve yatırımcıların zarar etmesine neden olmaktır. Pazartesi piyasalar açıldığında bunca yatırımcının ciddi anlamda zarar etmelerine neden olacak olan,  bu saÄŸ gösterip sol vurma iÅŸinin üzerine gidilmelidir. Hukukçu deÄŸilim bilmiyorum ama uluslararası hukuk normlarına göre yapılabilecek bir ÅŸey varsa yapılmalıdır.
Hiç bir derecelendirme kuruluÅŸunu verdiÄŸi karar nedeniyle mahkemeye vermek anlamlı deÄŸildir.  Fakat, bu kuruluÅŸ yalan söylemiÅŸse ve bir ülkedeki yerli yabancı tüm yatırımcıları yanlış yönlendirecek açıklama yapmışsa bunun teknik adı “bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığıdır”. EÄŸer 21 Eylül’deki açıklama olmasaydı, Ekim ayı ortalarına kadar nasıl olsa stres yaratacak baÅŸka unsur kalmadı diye, borsanın yükseliÅŸine devam edebileceÄŸi yorumunu yapmazdım. “Bence Moodys kararı gelene kadar beklemede kalmak daha mantıklıdır” derdim.  EÄŸer devlet kurumları Moodys’i bu bilgi maniplasyonu nedeniyle mahkemeye vermiyorsa, sizler yatırımcı olarak eÄŸer Moodys’in 21 Eylül’deki açıklamasından sonra alım yaptığınızı ispatlayabiliyorsanız, zararınızın tazmini için bireysel olarak dava açabilirsiniz. Bunun önünde engel yok.  İtalya’nın mahkeme süreci konusunda bilgilenmek için burayı tıklayınız.
Belki mahkemelerden bir ÅŸey çıkmayabilir ama bütün dünya ve özellikle de yabancı haber ajansları bunu haber yaparlar ve Moodys’in “Ekim ayında gözden geçireceÄŸiz deyip, 2 gün sonra notu deÄŸiÅŸtirerek yalan söylediÄŸini” bütün dünya görür. En azından bu faydası olur. Â
BORSA ve DOLAR
Åžimdi asıl merak ettiÄŸiniz konunun “PÄ°YASALAR NE OLACAK? DOLAR NEREYE GÄ°DER? BORSA NEREYE KADAR DÜŞER?” soruları olduÄŸunu biliyorum. Bu konudaki yazımı ise yarın yayınlayacağım. Fakat ÅŸimdilik çok merak edenler için kısaca ilk etkilerin neler olabileceÄŸi konusunda fikir vereyim.
Sayın Mahfi EÄŸilmez’e katılıyorum. Yatırım yapılabilir durumumuzu kaybettiÄŸimiz için bir miktar fon çıkışı olacaktır ama zaten ÅŸu ana kadar en az iki tane derecelendirme kuruluÅŸundan yatırım yapılabilir ülkelere yatırım yapan fonlar büyük oranda çıkmıştır. En çok borsa ve dolar üzerindeki etkileri göreceÄŸimizi düşünüyorum. Borsada ilk anda ortalama olarak 2500 puan ile 3500 puan arasında düşüş beklenebilir. Yani yüzde 3-5 arası düşüş normaldir. Bu aÅŸamadan sonra büyük olasılıkla 77.500 seviyesi direnç olur ve endeks ilk yarım saat bir saat içinde 75 bin ile 77.500 aralığında bir yerde karar bulur. Bundan sonraki strateji ne olmalı sorusuna yarın deÄŸineceÄŸim.  Dolar/TL kuru ise 3.01 ile 3.04 arasında bir kanala oturabilir. Ama darbe giriÅŸiminde 10-15 milyar dolar satış yapan halkımız bakarsınız bu sefer de aynı ÅŸeyi yapabilir. Dolardaki volatiliteyi azaltmak için Merkez Bankası bence döviz müdahale ETMEMELÄ°. Bunun yerine “gerekirse faizleri çok sert artırabiliriz” diye gürleyebilir. Bunun çok faydası olur.
Yarınki yazımda piyasa analizini daha geniş vereceğim ve canlı youtube yayını yapacağım.
 **************************************************************
MOODYS AÇIKLAMASININ TAM Ä°NGÄ°LÄ°ZCE METNÄ°NE BURDAN ULAÅžABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z…
Merhaba Yasar bey ,
Yorumlariniz ve yapilan not dusurumu Para harekati kitabin yeni bir bolumu gibi …
Dan Brown cok severim , fakat subject finance ve conspiracy olunca dahada degisik oluyor .
Ben – INFERNO kadar cok begendim . Umarim uluslararasi yayinevleri kitabi yayinlar .
Bugunki yorum ve analiziniz icin cabalarinizdan Allah razi olsun .
Saygi ve sevgiler
Çok çok teÅŸekkür ederim… SaÄŸolun Allah sizden de razı olsun.
Sen 10 numara bir adamsın hocam ..
SaÄŸolun… O sizin kendi iyiliÄŸiniz..
hocam bilgilendirmeleriniz yorumlarınız için teşekkürler para harekatı kitabınızı okuyorum, kitabı bitirdikten sonra bu yazınızı tekrar okuyacağım..Saygılar
sayın hocam moodsy in yazdıkları bir yana şu an türkiyede olanlar başlı başına kredi derece kuruluşlarının türkiyenin notunu indirmelerine sebeb olaylardır.ülkede devamlı nerde olacagı belli olmayan bombalar patlıyorsa ve şu ana kadar 700-800 kişi ölüyorsa.ülkemiz mülteci kampı haline gelmişse,islam adına şavaştıgını söyleyen cihatçı teröristler ülkeye dolmuşsa ve hükümet bunlara dokunmuyorsa,her ülkenin iç işlerine burnumuzu sokuyorsak,sıfır sorun derken sıfır komşumuz kalmışsa,sıgınmacılara 25 milyar dollar veya yuro harcamışsak,mültecileri tam pansiyon beleş yedirip içiriyorsakülkede bir çok insan kredi belasıyla ugraşıyorsa,borcu olmayan insan sayısı çok azsa ve hükümet hala millet para harcasın diye çabalıyorsa,ülkede hukuk,kanun anayasa kalmamışsa,yeri geldiginde hakkı hukuku hükümetin bizzat kendisi tanımıyorsa,yaısal reformların lafı dahi agza alınmıyorsa,devamlı kendi lehlerinde kanun hükmünde kararnamelerle kanun çıkıyorsa binlerce masum insan fetocülerle bir tutulup açıga alınıyorsa veya atılıyorsa,mili egitim sistemimiz yap boz haline getirilmişse,her sene sistem degişiyorsa,demokrasi ve insan hakları ayaklar altında çigneniyorsa,yandaşlık,adam kayırma nirvanaya ulaşmışsa akp teşkilatları iş bulma kurumu haline gelmişse,makama gelmede liyakat ortadan kalkmışsa adamlardan ne bekliyoruzki, tabiki not düşürürler.ayrıca nur topu gini suriye savaşımız oldugunuda unutmayalım.şu an orda 10 şehidimiz var.sizin oglunuz allah göstermesin orda ölmesini istermisiniz.ayrıca şahsen hükümetin açıklagı hiç bir rakama inanmıyorum,billhassa enflasyon ve işsizlik rakamlarına.çarışa pazara giderim görüyorum enflasyon dendigi gibi degil.işsizlik rakamları keza bence düşük gösteririyor.işçiye emekçiye az zam verecegim diye enflasyon az gösteriliyor.tüm bunlar oluyorken ülkede adamlardan not artırımı beklemek ahmaklık olurdu zaten.onlarda düşürdü zaten .yunanistan yıllarca yalan rakamlarla -AB-kandırdı ne oldu,halleri ortada.inşallah bizde öyle olmayız sayın hocam